26 Aralık 2008 Cuma

19 Aralık 2008 Cuma


Amerikalılar diyor ki: “Bu tarihin en büyük ekonomik krizi. Öyle ki 1929 krizi bile gölgede kalacak.” İşin sahibi böyle söyleyince etkisi de daha büyük oluyor tabii. Avrupa sarsıldı. İngiltere ve Almanya bankalarını kurtarmak için büyük fonlar ayırdılar. Fransa’da bazı bankalara devlet el koyuyor. Rusya beklemediği bir yıkıma uğramak üzere. Uzak Doğu’da panik havası esiyor. Güney Kore battı gibi. Çin ne yapacağını şaşırmış halde.Biz ise “bu kriz bizi ırgalamaz” tavrından “etkisi tabii ki olacak ama bu geçici bir durum” aşamasına geldik. Ama bu yazı henüz okunmadan “yandık bittik” sesleri de yükselebilir tabii.Şimdi gelelim konunun “komplo teorisi” bölümüne. Ekonomistler gazete safyalarında ve TV ekranlarında kriz tahlilleri yapıyorlar. Kimi çok güzel anlatıyor, anlıyoruz, kimi hiç anlamadığımız teknik terimlerle kafamızı allak bullak ediyor.Ben bazılarına soruyorum, “Bu işin sonunda ne olacak, kim kârlı çıkacak?” diye. Bazı ekonomistler “Sonuçta ABD kârlı çıkar” diyor.Peki kim zarar edecek? Bazı Avrupa ülkeleri, Rusya, Hindistan, Çin ve gelişmekte olan ülkeler. Dolaylı olarak da Japonya. Böylelikle dünyada yeniden bir düzen kurulacak, ABD hami rolüyle zordaki ülkelere “yine” yardıma koşacak.İyi de ABD sonuçta kârlı çıkmak için kendi de çok büyük yıkıma gitmiyor mu? Gidiyor tabii de, etrafa öyle bir hasar veriyor ki, sonuçta sanki kendisine hiçbir şey olmamış gibi olacak.Dün değerli dostum Nurlu Esemenli ve başarılı oğlu Menend ile Levent’teki Tike’de bir öğle yemeğinde buluştuk. Konu yine krizden açılınca Menend “Ben de bu krizin bir ABD oyunu olduğuna inanıyorum artık” dedi. Sonra da bir filmden örnek vererek anlatmaya başladı.“Keanu Rivees’in oynadığı Speed filmi vardı. Bu filmin başında polislere rehine kurtarma eğitimi veriliyordu. Soru şuydu: ‘Adam rehinenin başına tabanca dayamış, bu durumda ne yaparsınız?’ Bütün cevaplar aşağı yukarı birbirine benziyordu. Sadece Keanu, ‘Ben rehineyi vururum, ama öldürmem, böylece rahine bir anda işe yaramaz hale gelir’ cevabını verdi.” Menend devam etti: “ABD’de bana göre bunu yaptı. Ekonomik kriz kaçınılmazdı. Bir şey yapılması gerekiyordu. Sanki rehine vuruldu. Adeta rehin alan zora düştü. Örneğin, Kore battı, Japonya destek olmak zorunda, bir anlamda pasifize oldu. Rusya çok kabarmıştı, şimdi kendi derdine düştü. Avrupa başına buyruk hareket etmeye çalışıyordu. Şimdi ne yapacaklarını bilemez haldeler. Sonuçta ABD dünyadan 850 milyar dolar para çekecek. Sıkıntıya düşen ülkeler kendi dertlerini düşünürken Amerika ayağa kalkacak.” Komplo momplo, mantıksız mı? Sonuçta ABD karşı çıkacak, biz dahil pek çok ülke yeniden hizaya girecekse, ne fark eder ki?

7 Kasım 2008 Cuma

Dinleyin!

1-Kenan Doğulu
2-Grup Hepsi
3-Hande Yener
1-Kitap fuarına gidin.
2-Vizyondaki filmlere gidin.
3-Alışveriş yapın.

31 Ekim 2008 Cuma

1-Film:Mustafa
2-Dizi:Kavak Yelleri
3-Oyun:Köpek Kovala

Telefonu Kim Buldu?


Telefonu kim buldu?:Tarihçinin görevi sadece siyasi olaylar, savaşlarla sınırlı değil.Bilim tarihi de iyi yazılınca birbirinden ilginç hikayeler ortaya çıkabiliyor.Seth Schulman'ın "The Telephone Gambit" isimli kitabı bunun bir örneği.Schulman kitabında net bir biçimde telefonu herkesin bildiği üzere Alexander Graham Bell'in icat etmediğini, gerçek mucidinden çaldığını anlatıyor.Telefonun gerçek mucidi kim mi?Elisha Gray.Şimdi kimsenin bile adını hatırlamadığı Gray sayesinde bugün cebimizde küçük bir bilgi hazinesine dönüşen telefonun ilk adımını atmış aslında.Bostonlu zengin bir avukat olan kayınpederi Gardiner Hubbard sayesinde dünyanın en zengin işadamı olarak ölmeyi başarmış bir insan Bell.Hubbard'ın Washington'daki ilişkilerini kullanan Bell, dünyaca ünlü AT&T ve Bell System şirketlerini kurmayı başarmış.Hepimiz Bell'in laboratuvarında çalışırken kazayla ilk ses iletişimini sağladığına ilişkin öyküyü biliriz.İşitme ve konuşma özürlüleri eğiten bir öğretmen olarak çalışan Bell, 174.465 numaralı patent başvurusunu 1876'da Gray'den tam 2.5 saat önce yaptı.Acelesi vardı, çünkü başka bilim adamlarının da aynı konuda bir çalışma yürüttüğünün farkındaydı.Shulman, Bell'in kayınpederinin gücü, alkol problemi olan ve Gray'in çalışmalarına ulaşma imkanı olan bir patent dairesi çalışanı sayesinde haksız bir ün ve servet sahibi olduğunu detaylarıyla anlatıyor.Çünkü Bell'in ciddi bir sorunu vardır, yaptığı cihaz çalışmamakta, yani sesi iletmemektedir.Sorunu gerçek mucidin fikrini aynen aşırarak çözmeyi başarmış ve tarihe en önemli buluşun sahibi olarak girme şansını elde etmiş.Sıkıcı görünebilecek bir konuyu dedektif romanı gibi yazanlar olunca insan kimi kitapları elinden düşüremeyebiliyor.

Merhaba

Merhaba ben Merve, Mimar Sinan Koleji'nde okuyorum 12 yaşındayım en sevdiğim ders fen ve teknoloji hobilerim kitap okumak, dans etmek, şarkı dinlemek en sevdiğm renk yeşil ve mor en sevdiğim hayvan köpek.